MADRAN DAĞI’NDA PREHİSTORİK KAYA RESİMLERİ BULUNDU / KUŞADASI VE ÇEVRESİ

MADRAN DAĞI’NDA İLK KEZ PREHİSTORİK KAYA RESİMLERİ BULUNDU
Ekosistemi Koruma Ve Doğa Sevenler Derneği – Ekodosd paylaşımı ;
Anneliese PESHLOW’un tespit ettiği, 8000 Yıllık Tarih Öncesi Kaya
Resimlerinin yoğun olarak görüldüğü LATMOS (Beşparmak Dağları)’un doğusunda, Aydın’a bağlı Çine ve Bozdoğan ilçeleri arasında kalan, doğal ve kültürel zenginliklerle dolu Madran Dağları’nda ilk kez prehistorik kaya resimleriyle karşılaşıldı. Madran Dağı’nda ilk kez bir tarih öncesi kaya resmi belirlenmiş oldu. Latmos’a bakan bir cephede, dere yatağına yakın bir yerde, ana kayaya çizilmiş prehistorik kaya resimlerinin Latmos resimleriyle benzerlik gösterdiği görüldü. Boya rengi ve figür açısından Latmos’takilere benzeyen resimler el izlerinden oluşmaktadır.

Latmos’ta tespit edilen kaya resimlerinin birçoğunda görülen el izlerine ait resimler burada da görüldü. Bir kaya yüzeyinde tüm resimlerin el izinden oluşması ilk kez görülmektedir. Kaya yüzeyinin iki alanında yer alan resimlerin bir bölümünde birçok el izinin olduğu, diğer alanda ise iki el izinin varlığı belirlendi. El izi resimleri, Latmos’un en doğu ucunda bulunan kaya resmine yaklaşık 60 km. uzaklıkta olması, boyar maddenin ve figürlerin benzemesi ilginç gelişmelere yol açabilir. Bugüne kadar bulunan kaya resimleri genel olarak Tekerlek Dağ çevresinde yayıldığı görülürken, birkaç yıl önce Çine’ye bağlı Akçaova Sağlık köyünde bir resim bulunmuştu. Bu resimde de el izleri vardı. Yeni bulunan resim daha da uzak olan bir bölgede Madran Dağında tespit edilmiştir.

Yeni bulunan resimle ilgili Aydın Kültür Varlıklarını Koruma Kuruluna bilgi verilecektir. Latmos’un ilginç kaya şekilleri batıdan başlayarak, Çine Çayı Vadisi üzerinden Bozdoğan Altıntaş’a kadar ulaşmaktadır. Bu da demektir ki, aynı kaya yapısına sahip geniş bölge içinde daha pek çok resimle karşılaşmak mümkün olabilir. Prehistorik resimlerin önemi, gelecek yıllarda konusunda uzman bilim insanlarının bu konudaki çalışmalarıyla daha iyi anlaşılacaktır. Latmos’ta başlayan bu kültürün, Madran Dağına kadar yayılan gizeminin sırları yapılacak bilimsel çalışmalarla birgün meydana çıkarılacaktır. Bu ilginç coğrafyadaki binlerce kayanın altında henüz bilinmeyen ve bulunamayan daha nice kaya resimleri keşfedilmeyi beklemektedir.

Bu dağlardaki en büyük risk, olağanüstü güzellikteki kayaları geri dönülmez biçimde tahrip eden maden ocaklarıdır. Yeni bulunan kaya resmine çok yakın bir alanda bir maden ocağı açılmıştır. Eğer bu maden ocakları açılmaya devam ederse, keşfedilmeden, bulunamadan belki de tarihe ışık tutacak çok önemli bulguları kaybetmiş olacağız. Kültür ve Turizm Bakanlığı, her köşesinden tarih fışkıran adeta bir açık hava müzesi niteliğindeki Latmos ve Madran Dağları’nı özel bir koruma statüsü getirmelidir. Bu dağlarda madencilik değil, sürdürülebilir bir şekilde turizm yapılmalıdır. Alternatif turizm için bu bölge eşsiz güzelliktedir. Burada koruyarak yapılan turizm hem yöre insanlarını zenginleştirecek hem de ülkenin tanıtımına büyük katkı yapacaktır.






Söz Sizde -Sizlerinde mutlaka Kuşadası ve çevresinde gezilecek yerler için söyleyecekleri vardır. Bunları bizimle paylaşırsanız memnun oluruz. -Facebook dışında yorum yapmak isteyenler alt bölümdeki yorum alanına YORUMLAMA BİÇİMİNİ ANONİM seçerek üye olmadan yorum bırakabilirler

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder