Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği - Ecosystem Protection and Nature Lovers Association (EKODOSD) Yazısı ; Denizlerimizde çekirdekten yetişerek, gördüklerini ve yaşadığı tecrübeleri anlatamadan
göçüp giden birçok denizci bulunmaktadır. Denizin gizemli derinliklerinde yıllarını geçirmiş ustaların, gelecek nesillere anlatacağı çok şeyler vardır. Onların yaşadığı tecrübeler, olaylar, gördükleri canlılar ve güzellikler çok önemlidir.
Bugün denize dalış yapıldığında, 40 yıl öncesinde görülenleri görebilmek çok zordur. O günkü teknolojiyle tüm bunları günümüze aktarmak mümkün değildi. Ancak ustaların hikayelerinden bu güzellikleri dinleyebiliyoruz. Günümüzde ise teknoloji o kadar hızla ilerliyor ki, eski turuncu paletlerden, uzaktan kumanda edilen robotlara kadar gelindi. Fakat denizdeki zengin biyoçeşitlilik fakirleşti.
Kuşadası’nda denizleri kirletebilecek nüfus henüz çoğalmadığı dönemlerde, suyun altı cam gibi pırıl pırıldı. Sualtında geniş bir görüş mesafesi vardı. Orfoz, Lahoz, Sinarit, Turna, Müren, Ahtapot, Akya gibi sualtı canlılarıyla dolu suda dalış yapanlar kendilerini akvaryumda gibi hissedip mutlu olurlardı. O yıllarda dalgıçların ayaklarının arasında kuzu gibi dolaşan orfozların sırtları sıvazlanırdı.
Alman dalgıçlar Kuşadası’nın sualtının güzelliklerini 1980’lerde keşfetti. Bölgenin sualtı coğrafyasına hayran kalan bu sualtı sevdalıları dalış turizmini başlatmak istediler. Yabancıların dalış yapabilmesi için bir Türk seyahat acentesine ihtiyaç vardı.
Erol ERDEM’in sahibi olduğu Eray Turizmde bir dalış merkezi kuruldu. Tüm dalış malzemeleri yurt dışından getirildi. Kuşadası’nda tek dalış belgesi Çubuklu dalış okulunda askerliğini yapan ve kurbağa adam belgesi olan Mustafa IRKAŞ’a aitti. IRKAŞ, o dönemlerde Kuşadası’nda bölgenin sualtı coğrafyasını bilen tek kişiydi. Almanya’dan gelen eğitmenlerle birlikte Kuşadası kıyılarında dalış turizmi için ideal alanlar belirlendi. Ada Bango, Barbaros Bango bilinen dalış yerleriydi. Daha sonra Pamucak Bangosu ve Adakule Mağarası dalgıç Mustafa IRKAŞ tarafından dalış turizmine kazandırıldı.
O dönemlerde genellikle Almanya’dan gelen dalgıçlar, İmbat Otel ve Ömer Tatil Köyü’nden alınarak her gün 2 dalış yapmaktaydı. Daha sonra Eray turizmi devralan Profesyonel turist rehberi Hakan Bahçecioğlu tarafından İmbat ve Korumar otelde dalış turizmi faaliyetlerine devam edildi. Hakan Bahçecioğlu Eray Turizm olarak katıldığı yurtdışındaki fuarlarda ve yabancı dalış acenteleriyle irtibata geçerek, Kuşadası’nda dalış incoming turizmini başlattı. Her geçen yıl Kuşadası’na gelen yabancı dalgıç sayısında artış oldu. Yurt dışından gelen dalgıçlar haricinde, otellerde kalan dalışa hevesli turistlere de gerek kurs gerekse tanıtım dalışları yapılarak, Kuşadası turizmine ivme kazandırıldı. İkinci dalış merkezi olarak Kadınlar Denizi’nde bulunan Balcı Pansiyon Almanlarla birlikte dalış turizmine başladı.
Yabancıların ilgisiyle birlikte, dalış malzemelerinin de çoğalması yerli insanlarda heyecan yarattı ve dalıcı sayısında oldukça artış oldu. Dalış merkezleri her geçen sene artarak sayısı 12’ye çıktı. Denizel biyoçeşitliliğin azalması, eski yıllarda gözlenen orfozları görebilmenin mucize olduğu günler geldi ve dalış merkezlerinin sayıları 6’ya düştü.
EKODOSD derneği tarafından, Kuşadası turizminin çeşitlendirilmesindeki en önemli ayaklarından biri olan dalış turizminin geçmişi, sorunları, beklentileri ve geleceğinin konuşulduğu “Geçmişten Günümüze Dalış turizmi” konulu bir toplantı yapıldı.
EKODOSD’un düzenlemiş olduğu “Çarşamba Söyleşileri” toplantısına Kuşadası Liman Başkanı Yaşar Karabacak, Aydın Büyük Şehir Belediyesi Denizcilik Daire Başkanı Barış Tarım, Setur Kuşadası Marina Müdürü Çağlar Altuntaş, Kuşadası dalış merkezleri, EKODOSD üyeleri ve davetli konuklar katıldı.
EKODOSD’un yaptığı sunumdan sonra sohbet havasında geçen toplantıya konuşmacı olarak Aydın Büyükşehir Belediyesi Denizcilik Daire Başkanı Barış Tarım, Profesyonel Turist Rehberi Hakan Bahçecioğlu, Dalgıç Mustafa Irkaş, Sualtı İl Temsilcisi Levent Ayvaz, Active Blue Diving CenterTağmaç Saraçoğlu, Korumar Hotel Dalış Merkezi Cumhur Gedikoğlu, Balcı Dalış Merkezi Koray Canbaz katıldı.
Geçmiş yıllarda yapılan dalış turizminde özellikle Almanların Kuşadası’na sadece dalmak için geldikleri, kalan zamanlarında doğal ve kültürel geziler yaptıkları, günümüzde ise gezi için gelen turistlerin içinden dalışa teşvik edilmeye çalışıldığı anlatıldı.
Dalış merkezlerinde yaşanan mevzuat sıkıntıları, pek çok kurumun konuyla ilgilenmesi, otellerin tanıtım faaliyetlerinde dalış merkezlerine yeteri kadar yer verilmemesi, genel bir tanıtım eksikliğinin olması, Uluslararası Boat Show Denizcilik fuarlarında Kuşadası dalış merkezlerinin katılımının sağlanması, Kuşadası Sualtı Günleri ve Sualtı Çalıştayı gibi etkinliklerin düzenlenmesi gibi pek çok konu konuşularak, öneriler sunuldu.
Aydın Büyük Şehir Denizcilik Daire Başkanı Barış Tarım tarafından, önümüzdeki günlerde yapay resif amaçlı, Kuşadası Korumar – Adakule hotelleri arasında takriben 22 metreye batırılacak 54 metre uzunluğundaki Airbus A300 tipi uçakla ilgili bilgi verildi. Uçağın parçalarının toplanarak bir bütün haline getirildiği, üniversiteden bilim insanlarının gerekli kontrolleri yaptığı, gerekli izinlerin alındığı, uçakta hertürlü temizliğin yapıldığı, önümüzdeki günlerde dubalara yerleştirilerek batırılacak noktaya getirilip vinçlerle sualtına indirileceği ve sualtı turizmine büyük katkı sağlayacağı söylendi.
Dalış turizminin sürdürülebilir olması, denizel biyoçeşitliliğin sağlıklı olmasına bağlıdır. Bu nedenle denizlerimizin kirletilmemesi, türlerin çoğalması için koruma önlemlerinin alınması çok önemlidir. Kuşadası diğer turizm kentlerinde olmayan ve şehrin içinde bulunan ve hala bakirliğini koruyan zengin sualtı ekosisteminin devam ettiği kayalık kıyılara sahiptir.
Nesli tehlike altında olan Akdeniz Fokundan, orfozuna kadar ve sualtı fotoğrafçılarını büyük heyecan duyuracak yüzlerce canlıyı barındıran bu kayalıklar mutlaka korunmalıdır. Korumar – Kuştur arasında kalan alanda türlerin çoğalması, kıyıların tahrip olmaması ve dalış turizmine katkı sağlaması için ve buradaki otellerinde prestijini artıracak bir deniz koruma alanı yaratılmalıdır. Kuşadası bitkileri, anıt ağaçları ve sualtı canlılarının yer alacağı, Türkçe-İngilizce hazırlanacak “Kuşadası’nın Doğal Hazineleri” isimli bir kitapçık hazırlığı yapıyoruz. Kuşadası Belediyesi’nin katkılarıyla basılacak kitapçık turizm fuarlarında ziyaretçilere, kente gelen konuklara ve meraklı vatandaşlara dağıtılacaktır.
İlk defa bu kapsamda bir toplantının yapılması hem konuklar hem katılımcılar açısından olumlu bir etki yarattı. Kuşadası denizlerinin kirletilmemesi, korunması ve dalış turizminin tanıtılması için, bu tür toplantıların daha geniş kapsamda devam ettirilmesi kararı alındı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder